Cücenin Elma Savaşı

Cücenin Elma Savaşı

Savaşların alenen kapımızı çaldığı bir dönemdeyiz. Birileri kargaşayı körüklemekten hiç çekinmiyor! Kendi içimizdeki tartışmalar sürerken, dışarıda gizli düşmanlar elma peşinde. Biliyor musunuz? Sizin tarafınızda gibi görünen o kişiler, aslında sizden değiller! Sadece birer maskeden ibaretler.

Günümüzde Müslümanlar arasında bir bölünmüşlük hâkim. Her cemaat kendini en iyi olarak nitelendiriyor; biri “bizden olan cennete gider” derken, diğeri “sarık, cübbesiz olmaz” diyor. Öteki gruplar ise başörtüsünün boyunu tartışırken, sosyal medyada kendini maskara edenler çoğalıyor. Peki ya Müslüman gençler ve çocuklar? Onların eline vermişiz telefonu; kaydır da kaydır; bir videodan diğerine, modadan modaya savruluyorlar. Daha kendi çocuklarımızı kontrol edemeden, nedir bu ego savaşı? Bazıları uzaya giderken, donumuza kadar bizi borçlu yaparken biz hâlâ kendi içimizde savaşıyoruz. 

Hristiyanlar arasında da daha vahim bir tablo var. Dinleri, sayısız kilise ve papaz tarafından ticarethanelere dönüştürülmüş durumda. Çoğu insan, başı sıkışınca kiliseye giderken, gençlerin büyük bir kısmı alkolik ve sosyal medya bağımlısı hâline gelmiş. Sonuçta, birileri gençlerinizi uyutuyor, sizi de uyutuyor. Hatta İslam'ı bile size kötü gösterdiler. Halbuki ön yargıları bırakıp İslam'ı tanısanız, Kur'an-ı Kerim'i okusanız, görürdünüz ki Hz. Muhammed (s.a.v) gönderende, Hz. İsa (a.s) yollayan da tek ilah Allah (c.c). Ama işte, gerçek hazineye ulaşmak çaba ister; tuzaklardan çıkmak gerekir.

Gözlerimizi açıp bakmalıyız. Bu sırada, dünya ticaretini ele geçiren güçler, yediğimiz yiyeceklerin içindeki katkı maddeleriyle, ilaç sanayisiyle ve silah sanayisiyle parayı toplamaya devam ediyor. Hastalığı icat edip, sonra ilacını satan bir sistem var. Yıllarca erkenden okullara gönderdikleri çocuklarımızı memurluğa veya işçiliğe özendirerek ticaretten alıkoyarken, onlar paranın toplayıcısı olmayı sürdürüyor. Şimdi Hristiyanlar, o kişiler “bizden” demeyin. Çünkü onlar sizden de değiller; sizi daha kolay kullanıyorlar. Hz. İsa’nın (a.s) düşmanlarının kim olduğunu ne çabuk unuttunuz? Artık kendi para imparatorlukları var ve dünyayı yönetiyorlar; tek imparatorluk onların, biz uyurken.

Gündemi belirleyip, insanları robotlaştırıyorlar. Hâlâ bizler kendi içimizde, birbirimizle uğraşırken, kendi egomuzun peşinde koşarken, asıl mücadele ettiğimiz güçlerin kimler olduğunu gözden kaçırıyoruz. Bu gidişat, herkesi tehdit ediyor.

Savaşların alenen kapımızı çaldığı bir dönemdeyiz. Birileri kargaşayı körüklemekten hiç çekinmiyor! Kendi içimizdeki tartışmalar sürerken, dışarıda gizli düşmanlar elma peşinde. Biliyor musunuz? Sizin tarafınızda gibi görünen o kişiler, aslında sizden değiller! Sadece birer maskeden ibaretler.

Hadi bir düşünün! Bir cüce, iki güçlü adamla karşı karşıya kalmış. Sizce bu cüce nasıl mücadele eder? Önce birine sokulup güven kazanır, sonra da onları birbirleriyle kapıştırır. O sırada, elmayı alır ve kayıplarına bakmadan uzaklaşır. Elma gitti, ama siz hâlâ o iki adamla kavgadasınız! Ne kadar da trajik, değil mi?

Görmüyor musunuz? Kendi aramızdaki ego savaşları, asıl mücadele eden güçlerin işine geliyor. Şu anda kimin kiminle savaştığını bile bilmiyoruz! Biz kendi iç çekişmelerimize gömülmüşken, değerlerimizi ve geleceğimizi kaybediyoruz. İki adam birbirine girerken, cüce elmayı alıp gidiyor.

Artık uyanın! Kendinizi daha fazla kandırmayın! Sırf ego savaşları yüzünden kaybettiğiniz her şey, geri dönüşü olmayan bir yolculuğa dönüşüyor. Bir araya gelip bu tuzakları bozmadıkça, kaybettiklerimiz bir daha geri gelmeyecek! Egolarınızı bir kenara bırakın ve gerçek düşmanınızı görün. Yoksa, o kaybedilen elmalar bir daha geri gelmeyecek!