Medine Yahudi Pazarı Hikayesi

Medine Yahudi Pazarı Hikayesi

Hz. Muhammed (s.a.v) ve Medine Yahudi Pazarı Hikayesi

Hz Muhammed (s.a.v) ve Medine Yahudi Pazarı,

Efendimiz’in (asm) Medine’ye hicretinden sonra ilk icraatlarından biri, Medine Pazarı’nı kurmak olmuştur. O dönemde, Medine’deki pazarlar müşrikler ve Yahudiler tarafından kontrol ediliyordu. Efendimiz (asm), Medine'deki mevcut pazarları gezdikten sonra, bu pazarların Müslümanların ticaret yapması için uygun olmadığını fark etti. Bunun üzerine, kâfirlerin aldatmaya dayalı ticaret sistemini ortadan kaldırmak ve insanlığa örnek olacak dürüst Müslüman tüccarlar yetiştirmek amacıyla Medine Pazarı’nı kurdu.

Medine Pazarı’nın ana amacı, Müslümanları üretim, ticaret ve tüketimde kâfirlere benzemekten korumak ve kendi ilkelerini insanlığa sunmaktı. Hz. Peygamber (asm), hilenin haram olduğunu ve ahiret sorumluluğuna sebep olacağını bildirmiş ve ana ilke olarak “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurmuştur. Bu pazar, dürüstlük ve adalet üzerine kurulan bir ticaret alanı olarak, Müslümanların ekonomik hayatında önemli bir yer tutmuştur.

Medine Pazarı, sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda İslam ahlakının ve ilkelerinin uygulandığı bir eğitim merkezi olarak da hizmet vermiştir. Burada, Müslüman tüccarlar sadece mallarını satmakla kalmamış, aynı zamanda İslam'ın ticaret ahlakını öğrenmiş ve uygulamışlardır. Bu şekilde, Medine Pazarı, İslam toplumunun ekonomik hayatını güçlendirmiş ve Müslüman tüccarların dünya genelinde tanınmasına vesile olmuştur.

Neden sadece Müslümanların ve Müslüman dostu olanların ürünlerini satın almıyoruz? İnternetten yemek siparişi yerine, neden birkaç yerel restoranın telefon numarasını alıp onlara sipariş vermiyoruz? Online alışveriş yerine neden yerel esnaftan ürün veya hizmet almıyoruz? Tabii ki, yerel esnafın aracısız alanlara karşı indirim ve istisnalar yapması önemli. Neden bunu yaptığımızı onlara anlatsak, belki de onlar da destek olacaklar.

Ya devletler? Eğer kararlılığımızı gösterirsek, onlar da yapmak zorunda kalacaklar çünkü onlar da bizler gibi bireylerden oluşuyor!

Teknoloji bağımlılığı, bizi sadece gerçek hayattan alıkoymakla kalmıyor, aynı zamanda dinimize, toplumumuza ve kültürümüze olan görevlerimizden de uzaklaştırıyor. Aslında büyük bir sorumluluk alıyoruz. Masum insanları öldürenlerin silahlarına farkında olmadan mermi veriyoruz! Ahirette bunun hesabını nasıl vereceğiz?