Birileri gerçekten bizlere yalan söylüyor.. Ama neden ?

Birileri gerçekten bizlere yalan söylüyor.. Ama neden ?

Birileri gerçekten bize yalan söylüyor ve gerçek tarihi karartıyor... Ama neden, bizden ne istiyorlar?

İnsanlar sevdikleri şeyleri yüceltmeye eğilimlidirler; bu, adeta insan doğasının bir parçasıdır. Bazen bu eğilim o kadar ileri gider ki, abartı karşısındaki insana gerçekmiş gibi gelir. İlginç olan ise, bir hikaye birkaç kişiye aktarıldıkça nasıl başkalaşır ve başlangıçtaki konudan tamamen farklı bir hale bürünür. Benzer şekilde, sevmedikleri bir şey hakkında insanlar abartılı şekilde kötü şeyler söyleyebilirler. Bu tür sözler yayıldıkça, bahsedilen şey veya kişi kötü bir şeymiş gibi anılmaya başlar.

Mesela, bir öğrencinin matematik sınavında aldığı yüksek notu ele alalım. İlk anlatıldığında sadece iyi bir not olarak geçer. Ancak hikaye dolaştıkça, öğrencinin sınıfın en yüksek notunu, hatta okul tarihindeki en yüksek matematik notunu aldığı gibi abartılı ifadeler ortaya çıkar. Sonuçta, hikaye gerçeğin çok ötesine geçer ve öğrencinin matematik dahisi olduğu ya da ulusal bir matematik yarışmasını kazandığı gibi iddialar yayılır. Böylelikle, orijinal hikaye tamamen değişir ve gerçek dışı bir hal alır.

Tarihsel gerçeklerin değiştirilmesi de benzer bir süreçten geçer. Çoğunlukla, bir inancı yüceltmek veya başka bir inancı kötülemek amacıyla yapılır. Bu, insanların kendi inançlarını öne çıkararak yüceltmeleri ve karşı inanca iftira atarak onu kötülemeleriyle sonuçlanır. Zamanla, siyasi, ekonomik ve güç kazanma amacı güden bazı kişiler ve topluluklar, gerçekleri çarpıtarak insanları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışmışlardır. Maalesef tarihimiz, bu kötü niyetli kişilere karşı başarısız olmuş ve sonucunda özellikle dinler tarihi yalanlarla dolu bir geçmişe sahip olmuştur.

İnsan doğası gereği, inanma ve yaratana sığınma ihtiyacı hisseder. Ancak günümüzde, bu duygular bazı kişiler tarafından suistimal edilerek, insanlar istedikleri gibi inanmaya zorlanmıştır. Aile, çevre ve kültürden gelen inançlarla gerçek inanç arasına setler çekilmiştir. Böylece insanların araştırması engellenmiş ve onlar adeta robotlaştırılmıştır.

Bu yüzden, uzun yıllar boyunca kendi dinimi ve diğer dinleri derinlemesine araştırma yoluna girdim. Sonunda, hepimizi yaratan tek bir ilah olduğuna karar verdim. Birden fazla ilah olsaydı, aralarında savaş çıkmaz mıydı diye düşündüm ve 'Hayır, tek bir ilah var' diyerek araştırmalarıma başladım. Eğer bizi gören ve bilen bu ilah gerçekten bizden bir şeyler istiyorsa ve bunun için peygamberler gönderdiyse, insanlar tarihin yanlış akımları içinde farklı dillerde ve kültürlerde bu dine farklı isimler verse de, aslında bu tek bir dinin varlığına işaret edeceği sonucuna vardım. Abartı, yanlış ve korkutucu anlatımlarla dolu tarihte, kudret sahibi yüce varlık, insanların hepsi için koruduğu bir kaynak bırakmıştır diye düşünerek yola çıktım.

Çok tanrılı ve putları içeren dinler mantıksız geldiğinden, bu inançları bir kenara bıraktım.  Putperestlikten uzak durmamın bir diğer nedeni, bu dinlerin mantıklı temellerinin olmaması ve insanların kendi elleriyle yaptıklarına tapmalarıydı. Güneşe, aya veya ateşe tapınma da bana yanlış geldi. Çünkü güneş, ay ve benzeri varlıklar da yüce bir kudret tarafından kullanmamız için yaratılmıştır.

Sonunda, incelemelerim üç ana dine odaklandı: Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudilik. Bu üç dinin ortak bir temel noktası vardı: İnsanların Hz. Adem ve Hz. Havva'dan türemiş olması. Hatta peygamber isimleri de bu üç dinde büyük oranda aynıydı; örnek olarak Hz. Adem, Nuh, İbrahim, İsa (Yahudilikte bu inanca rastlanmaz), İshak, İsmail, Davud, Süleyman gibi peygamberler verilebilir. Benim amacım, bu dinlerin kaynağına ulaşmaktı.

İlk olarak Yahudiliğe baktım. Bu dinin en eski olduğunu fark ettim. Ancak, Yahudiliğin soy bağlı bir din olması dikkatimi çekti; eğer anneniz Yahudi değilse, Yahudi olmanız mümkün değil ve bu durumda ikinci sınıf kabul ediliyorsunuz. Ben, bu yaklaşımı o büyük ilahın adaletine uygun bulmadım. Tarih boyunca kaynağın değiştirilerek eklemeler yapılmasından dolayı Yahudilikten uzaklaştım.

Sonra Hristiyanlığı inceledim. Birçok farklı İncil'in varlığı beni şaşırttı. Araştırmalarım, 325 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin döneminde toplanan İznik Konsili'nde binlerce İncil içerisinden bazılarının seçildiğini gösterdi. Seçilen İnciller, 'tek ilah' kavramını savunanları değil, 'Tanrı'nın oğlu' kavramını savunanları içeriyordu. Bu görüşü yansıtmayan diğer İnciller ise yok edildi. Sonra aklıma şu soru geldi: İlk insanı babasız yaratan güç, Hz. İsa'yı da babasız yaratamaz mı? Ayrıca, İncil'in içinde insan eklemeleri olduğunu gördüm ve bu sebeplerle günümüz Hristiyanlığını kabul etmedim .

 https://en.wikipedia.org/wiki/First_Council_of_Nicaea

Evet, geriye İslam kaldı. 'Ahh, onlar teröristler' mi diyorsunuz? Ancak unutmayın, 1. ve 2. Dünya Savaşlarını onlar çıkarmadı. Amerika'da 70 milyon insanın katledilmesinden onlar sorumlu değil. Ya da farklı renkleri nedeniyle öldürülen insanlar? Bütün bunlar Müslümanlar tarafından yapılmadı. Şimdi 'biz Müslümanız' diyerek ortaya çıkan bazı gruplar, aslında istihbarat servislerinin ve yıkanmış beyinlerin ürünüdür. Avrupa'ya bakıyorum, orada hâlâ Hristiyanlar var. Ancak bir zamanlar orada bir İslam İmparatorluğu vardı; Osmanlı İmparatorluğu. Osmanlı isterse Avrupa'da hiç Hristiyan kalmazdı, ama kalmıştır. Peki, Müslüman Osmanlı'nın Yahudilere kucak açmasına ne demeli? Peki, bu sonuca nasıl vardım?

Dediğim gibi, bana yalan tarih değil, gerçek tarih lazım. Kuran'ı incelediğimde, dünya genelinde her nüshasının sayfası sayfasına aynı olduğunu gördüm, tek bir kelime bile fark yoktu. Bu, dikkatimi çekti ve sonuca ulaşmış olmalıydım. Sonra Kuran'daki bir ayet dikkatimi çekti: 'Kuran'ı biz indirdik, koruyacak olan da biziz.' Araştırmalarım, Kuran'ın ilk sayfalarına ve kitaplaştırma çalışmalarına odaklandı. İlk yazılı Kuran, peygamber hayattayken yazıldı ve bu nüshalar toplanarak peygamber zamanında kitap haline getirildi. Bulunan en eski Kuran nüshası, İngiltere'nin Birmingham şehrinde bulunan ve 1370 yıllık olan bir Kuran'dır ve günümüzdeki ile harfiyen aynıdır. British Library'deki uzmanlardan Dr. Muhammad Isa Waley, 'heyecan verici bu keşfin Müslümanlar için çok büyük bir sevinç kaynağı olduğunu' söyledi. Prof. David Thomas, 'bu kitabı yazmış olan kişinin o dönemde yaşamış, Hz. Muhammed'i görmüş ve hadislerine tanıklık etmiş olabileceğini' belirtti. Özbekistan'daki 1365 yıllık ceylan derisi Kuran, Halife Hz. Osman'a aittir. Bunun detaylarını başka bir makalede yazmaya çalışacağım.

Değişmemiş bir kitap buldum. Bu kitapta sanki yaratıcı doğrudan bana hitap ediyordu. Hayatın bir kılavuzu gibi, ne yapmam gerektiğini söylüyordu. İçeriğinin çoğu, güzel ahlaktan bahsediyor ve iyi bir insan olmamı öğütlüyordu. Özellikle dikkatimi çeken, savaşla ilgili yazılanlardı. 'Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.' (Bakara 2:190) İslam'ı incelediğimde, savaşta kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve hatta ağaçlara, hayvanlara zarar vermenin yasak olduğunu öğrendim. Esirleri bağlamamak ve onlara kendi yiyeceklerimizden vermek gibi prensipler vardı. Ayrıca, İslam'ın iyilik yapma üzerine ne kadar çok vurgu yaptığını gördüm.

Sonra Hz. Muhammed'in sözlerini inceledim ve onun sözlerinin zamanla çeşitli kaynaklar aracılığıyla geldiğini fark ettim. Bu kaynakları incelediğimde, ilginç bir güven ve tarih zinciriyle karşılaştım. Bu incelememi daha sonra detaylı bir şekilde ele alacağım.

Kur'an'ı kabul ettim; kalbime sıcaklık verdi ve her okuduğumda içime huzur doldurdu. Kur'an'ı bir anahtar, bir ölçüt olarak kullandığımda yanlışa düşmenin zor olduğunu gördüm. Orada, dünyanın sadece bir test yeri olduğundan bahsediliyor. İnanan ve iyi işler yapan bir insan mısınız, yoksa kötü müsünüz? Bu test kolay olmayacak çünkü gerçeği örtmeye çalışan kötü güçler ve onlara araştırmadan inanan kişiler sürekli karşımızda olacak. Ancak bu kısa hayatta geleceğimiz için ve gerçeği bulmaya değmez mi?

Diğer yazılarımı incelediğinizde, inanıyorum ki İslam'ın insan hayatını düzenleyen ve kolaylaştıran bir barış dini olduğunu göreceksiniz.  

http://www.bbc.com/news/business-33436021 

image-converted.webp
ilk-kuran-1-2.webp
44761.webp

 

 

converted-image.webp