İslamdaki ilk boykot !

İslamdaki ilk boykot !

Hz Osman ile yahudi kuyu sahibinin hikayesi !

Hz Osmanın adı geçince ilk akla gelen mesele rume kuyusudur .

Bir zamanlar, Medine'de su sıkıntısı çeken Müslümanlar için hayat oldukça zordu. Çölün kavurucu sıcaklığı altında, içme suyu bulmak büyük bir meseleydi. Medine'deki tek güvenilir su kaynağı, Rume Kuyusu adında bir kuyu idi. Ancak bu kuyu, bir Yahudi tarafından işletiliyordu ve suyu oldukça pahalıya satıyordu. Müslümanlar için bu suyu satın almak neredeyse imkansız hale gelmişti.

Bir gün, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), sahabelerine dönerek Müslümanların bu su sorununu çözmeleri gerektiğini söyledi. Hazreti Osman, bu çağrıya hemen yanıt verdi ve Rume Kuyusu'nu satın almak için yola çıktı.

Hazreti Osman, kuyunun Yahudi sahibiyle görüştü ve kuyuyu tamamen satın almak istediğini belirtti. Ancak, kuyunun sahibi kuyuyu tamamen satmak istemiyordu. Bunun üzerine Hazreti Osman, kuyunun yarısını satın almayı önerdi. Yapılan anlaşmaya göre, kuyunun bir gününü Hazreti Osman, ertesi gününü ise Yahudi sahibi kullanacaktı.

Hazreti Osman, kuyunun kendine ait olduğu günlerde Müslümanlara suyu ücretsiz olarak dağıtmaya başladı. Müslümanlar, Hazreti Osman'ın su dağıttığı günlerde kuyudan ücretsiz su alıyor, diğer günlerde ise Yahudi'den su satın almıyorlardı. Bu durum, Yahudi sahibinin su satışlarını bitirdi.

Zamanla Yahudi sahibi, kuyunun diğer yarısını da çok ucuz bir bedele satmak zorunda kaldı ve Hazreti Osman kuyunun tamamına sahip oldu. Artık Rume Kuyusu tamamen Müslümanların hizmetine sunulmuştu. Herkes suya ücretsiz olarak erişebiliyordu ve su sıkıntısı sona ermişti.

Asrı saadetteki bu yaşanmış gerçek hikaye, bize karşı ekonomik güclerini kullanmaya çalışanları nasıl yeneceğimize dair bir örnek vermiyormu ?

 

Ya şimdi? Biz hâlâ Müslümanlara silah sıkıp çocuklarını öldüren kişilerin ürünlerini tüketiyoruz.

Bizim altın yeraltı madenlerimizi çalıyorlar!
Bizim hammaddelerimizi kullanıp ürün üretiyorlar!
Bizim petrolümüzü kullanıp bizi bombalıyorlar!
Bizim iş gücümüzü sömürüp bizleri küçümsüyorlar!
Bizim topraklarımızı işgal ediyor, kültürümüzü yok sayıyorlar!
Bizim tarihimize, mirasımıza saldırıyor, değerlerimizi hiçe sayıyorlar!
Bizim inancımıza hakaret ediyor, dinimizi aşağılıyorlar!
Bizim kaynaklarımızı tüketip, çevremizi kirletiyorlar!
Bizim eğitim sistemimizi baltalayıp, çocuklarımızın geleceğini çalıyorlar!
Bizim özgürlüğümüzü kısıtlayıp, sesimizi susturuyorlar!
Küçük esnafı bitirip büyük marketler kurarak esnafı işçi olarak çalıştırıyorlar!
Online alışveriş siteleri kurup satıcıların kazançlarından fazla kazanıyorlar!
En tehlikelisi, milli kaynaklarımızı ve büyük şirketlerimizi satın alıp, ülkelerimiz üzerine baskı kuruyorlar. Yakında tüm ticaret onlarda olacak, belki de bizler köle gibi çalışan işçiler olacağız. Zaten kölelik şimdiden başlamadı mı?

Günlerce çalışıp zar zor geçiniyoruz, bir tatil planı bile yapamıyoruz, çocuklarımızla ilgilenemiyoruz. Zaten çocuklarımızı da onlar eğitmek istiyor ve eğitiyorlar telefon ve medya ile !

"Ama benim suçum ne?" diyeceksiniz .. ya yöneticilerimiz ?

Önce biz kendimizi düzeltelim onlar zaten kendilerini düzeltmeye  mecbur kalacaklar !


O zaman nerde zalimlerin mallarını boykotumuz ? Müslümanlar , öldürülen kadınlar çocuklar ,tüm insanlık için boykot etmez isek , Sonra hesabı bizlere sorumaz mı ? Ne cevap vereceğiz ?

"Ey insanlar! Allah'ın vâdi gerçektir, sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) da Allah hakkında sizi kandırmasın!" (Fatır Suresi 35-5)