Neden Hayattayız ,Burada Ne Yapıyoruz Hayatın Kısa Özeti...

Neden Hayattayız ,Burada Ne Yapıyoruz Hayatın Kısa Özeti...

Sonu ölüm olan imtihan dünyasında sonsuz cennet mi, sonsuz cehennem mi istersiniz? Karar sizin! Riske değer mi? Bence biraz sorgulayın …

Allah c.c., insanı en güzel şekilde yarattı ve diğer yaratıklardan farklı kılan bir benlik verdi. Bu dünyaya insanı bir sınav için gönderdi. Ancak, kıskanan cinlerden biri olan İblis, insanlardan üstün olduğunu iddia ederek kibir gösterdi. Allah c.c. onu kovdu ve İblis'e, onun isteği üzerine insanları azdırmak için kıyamete kadar süre verildi. Sonuç olarak, insanlar iyi olanlar cennete, kötü olanlar cehenneme gideceklerdir. 
 

İblis, insanlarla işe başlayarak kendi kötü sistemini kurdu. Çoğu insana vesveseler vererek onları kandırdı. İnsanların açgözlülüklerini, gelecek endişelerini, tutkularını, mülk sahibi olma arzularını ve makam hırsını kullanarak onları azdırdı. İnsanlık tarihindeki ilk cinayet, Hz. Adem'in ilk çocuklarından birinin diğerini öldürmesiyle gerçekleşti.
 

İblis'e uyan insanlar kibirlendiler, gruplar oluşturdular, organizasyonlar kurarak topluluklar içine yayıldılar. İblis, insanları zayıf noktalarından ele geçirerek, vicdan sahibi insanları bile "bu senin hakkın", "sen üstünsün", "başkasından sana ne", "geleceğini düşün", "senin olmalı", "sen" benlik ve kötülük içeren her türlü vesveseler aşılayarak onları yoldan çıkardı.

İblis'e uyanları şu şekilde sınıflandırabiliriz:

- Direkt ona uyanlar, onu görenler.
- Onun vesvesesine kanarak ona uyanlar.
- Onun varlığına dahi inanmayarak zaten onun sistemine dahil olanlar.


Tabii ki, yüce Allah c.c. peygamberler gönderdi. Ancak, onları aşağıladılar, onlara yalancı dediler, mucizeleri için ise “bu bir büyü” dediler. 

Peygamberlere uyan topluluklarla daha çok uğraştılar, çünkü diğerleri zaten yoldan çıkmış ve onun sisteminin insanları olmuşlardı. Ordusuyla beraber , inanan insanlar ile daha fazla uğraştılar. Onları kandırmak için ellerinden geleni yaptılar. (Çoğul kelime kullanmamın sebebi artık İblis ve onun sistemine uyan kendini bilen veya bilmeyen bir ordusu vardı.)

Hatta o, peygamberine uyan kendilerine üstünlük verilen, denizin yarılmasını bile gören bir ümmetin bile içine sızarak, onlara elleri ile bir buzağı putu yaptırıp ona taptırdı.  Onların soyundan gelmeyen peygamberleri kabul etmeyip öldürmeye çalıştılar ve bazılarını öldürdüler. Sonra da Allah c.c. tarafından lanetlendiler. Bu konulara uzun girmeyeceğim şimdilik.

İlahi sisteme karşı çıkan şeytan, ilahi kitapları bile insanlara değiştirtti. Bahaneleri ise şu , “kutsal kitabımızı zamana uygun hale getiriyoruz.” Hatta kendi şeytani sistemlerini öven, sözde ilahi kitaplar bile yazdırdı. Organizasyonlar, cemaatler kurarak inancını arayan insanlara bile tuzak kurdular.


İnanan insanların içerisine girerek inancı zayıf ve bozuk olanlardan terörist gruplar yetiştirdiler. Onlara zalimce eylemler yaptırdılar ve medyaları ile tüm bu suçu iyi ve suçsuz insanlar üstüne attılar. Artık insanlar araştırmadan , iyi olanları kötü ve kötü olanları iyi olarak sınıflandırmaya başladı. Özgürlük adı altında insanları köleleştirirken gerçek özgür insanları kötü gösterdiler, aşağıladılar. Maalesef, insanların çoğu buna inandı.

İlahi sistemin kurucusu her zamanın galibidir ve değişmeyen bir kitap bıraktı, 1400 yıl önce, ve onu koruyor. Önyargısız okursanız göreceksiniz ki her zamana hitap eden evrensel bir gerçek.

Artık iki sistem ve üç grup insan var: İlahi sistem, şeytani sistem...

İlahi sisteme uyanlar hep eziyet görüyorlardı, aşağılanıyorlardı. Buna rağmen insanların kötülüğüne karşı onlar iyilikle cevap veriyorlardı, çünkü Allah c.c. inanın iyi işler yapın, hakkı ve sabrı tavsiye edin demişti (Bakınız Kuran Asr Süresi, 103. süre). Dünya bir rüya yeri gibi , belki de bir simulasyon gibi kim bilir. İnsanlar kim olduklarına şahit oluyor burada. Ama sonunda inanan ,salih amel işleyen , hakkı ve sabrı tavsiye eden ,güzel ahlak sahibi insanlar cennete gidecek diyor yüce yaradan.

Evet, gelelim şeytani sisteme.

O kadar büyüdüler ki, insanların zenginliklerini, değerli maden stoklarını ellerine geçirdiler. İnsanlardan değerlerini bir kağıt parçası ile satın aldılar, küçük işletmeleri sahiplendiler ve insanları köleleştirdiler. İnsanların ellerine eğlence olsun diye telefon ve evlerine televizyon verdiler. Zaten bir rüya gibi olan ve gerçekliği tartışılabilir bir mekanda imtihan olan insanı, sahte bir teknoloji dünyasında bir rüya sarmalına soktular. Şeytana uyan sistemin insanları şeytana inanmadan bunu kendi çıkarları için yapsa dahi , şeytan onları bile zaten kandırdı bu hile ile. Kaç sene yaşarsın maksimum hayatta? 70 ? 80 ? 100 ? 200 ? Ya sonrası?

Evet, bir de diğer grup insanlar, tarafsızlar yani kandırılmışlar. Onlar zaten isteseler de istemeseler de sistem içine girmişler.

Artık İblis, sistemini kullanarak insanları azdırıyor, köleleştiriyor, savaşlar çıkartıyor, çocukları, kadınları, masumları öldürüyor ve insanları yaratıcılarını düşünme zamanından bile mahrum ediyor.

Elindeki medyatik güç ile yanlışları doğru, doğruları yanlış gösteriyor, hatta üçüncü, dördüncü bir cinsiyet dahi icat ediyor.

Çok işim var, yaratıcıyı düşünemem, çalışmazsam aç kalırım, çok çalışmam lazım, çocukların geleceği!!!

Bir yaşından itibaren ellerindeki cep telefonları ile çocuklarımızı kaybediyoruz zaten çocuklarımızı . Sistemin bir bireyi olmaya hazır duruma geliyorlar rabbim muhafaza .. Yarın, duyabiliyormusunuz size sunu diyebilirler : “ Eski kafalı ” , “ Bu masallara hala inanıyormusunuz?”  … Onlara sahip çıkalım…

Yüce Yaratan bizlerden inanmamızı, iyi amellerde bulunmamızı, fakirlere, yetimlere ve yolda kalmış kişilere yardım etmemizi istiyor. Yalan söylemememizi, iftira atmamamızı, diğer insanları küçük görmememizi ve kibirli davranmamamızı istiyor. Güzel ahlak sahibi olmamızı, insanlara hakkı ve sabrı tavsiye etmemizi emrediyor. Ayrıca ailemize ilgi göstermemizi ve anne-babamıza "öf" dahi demememizi emrediyor. Kısacası, iman, ibadet ,hakkı , sabrı tavsiye etmemizi ve güzel ahlakı bizden istiyor.

Peki, ilahi güzellik ve sistem içinde mutlu olarak yaşamak ,sevmek sevilmek mi , yoksa her iki dünyada da acı çekmek mi güzel?

Sonu ölüm olan imtihan dünyasından sonra , sonsuz cennet mi, sonsuz cehennem mi istersiniz? Karar sizin! Riske değer mi? Bence biraz sorgulayın …